Monday, May 21, 2007

Ve Nazim'dan nagmeler...

Bir ask icin, yapabilecegin herseyi yaptigina inaniyorsan ve buna ragmen hala yalnizsan, icin rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasina koymustur ve yaptiklarin onun dudaginda hafif bir gulumseme yaratmaktan baska hicbir ise yaramayacaktir. Sen kendini paralarken, o her zaman bahaneler bulmaya hazirdir. Hani agzinla kus tutsan "Bu kusun kanadi neden beyaz degil?" diye bir soruyla bile karsilasabilirsin...Iki ucu keskin bicaktir bu isin.Yaptiklarinla degil, yapmadiklarinla yargilanirsin her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. Iyi halin cezanda indirim saglamaz. Sen, "Ama senin icin sunu yaptim" derken o, "sunu yapmadin" diye cevap verecektir. Ve ne soylesen karsiliginda mutlaka baska bir iddiayla karsilasacaksindir. Uzulme, sen aski yasanmasi gerektigi gibi yasadin. Ozledin, ictin, agladin, guldun, sarkilar soyledin, dusundun,siirler yazdin. Peki o ne yapti" deme. Herkes kendinden sorumludur askta. Sen askini doya doya yasarken, o kendine engeller koyuyorsa bu onunsorunu. Bir insan eksik yasiyorsa, ve bu eksikligi bildigi halde tamamlamak icin ugrasmiyorsa sen ne yapabilirsin ki onun icin? Hayati iskalama luksun yok senin. Onun varsa, birak o luksu sonuna kadar yasasin. Her zamanki gibi yasayacaksin sen. Acilara tutunarak" yasamayi ogreneli cok oldu. Hem ne olmus yani, yalnizlik o kadar da kotu bir sey degil. Sen mutlulugu hicbir zaman bir tek kisiye baglamadin ki... Epeydir eline almadigin kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun... Unuttun mu? Kentin hic gormedigin sokaklarinda gezip yeni yasamlara tanik olmak da keyif verecek sana. Yine iceceksin rakini baligin yaninda. Ustelik diledigin kadar sarhos olma ozgurlugu de cabasi.... Sen yureginin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yurektir. Yurek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acitsa da icini unutma; yasadigin surece o yurek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yuregini ve yureginde tasidigin sevda duygusunu. Elbet bitecek gunese hasret gunler. Ve o zaman kutuplarda yetisen ciliz ve minik bitkiler degil, gunesin cicekleri dolduracak yuregini... NAZIM HIKMET RAN

No comments: